Vücuda giren bakteri ve virüsler vücuttaki bağışıklık sistemi elemanlarının savunması ile karşılaşır. Akyuvar ve diğer savunma hücreleri vücuda giren zararlı organizmaları vücudun dışına atmak ve hastaları engellemek için büyük bir direnç gösterirler. Böylelikle birçok rahatsızlık oluşturacak mikrobiyal unsuru hastalanmadan atlatırız. Apse denen şey de bu savunma ve saldırılar sonucunda vücutta meydana gelen irin birikimidir. Savaşın gerçekleştiği alandaki ölü artıklar ve bozuk alyuvarların biriktiği mikroplu ya da mikropsuz birikintilerin bulunduğu sarımtırak sıvıya irin, bu sıvının bulunduğu birikmiş sıvılı keseye de apse denir.
Apselerin vücutta sıklıkla görüldüğü yerlerden biri de diş etlerindeki apselerdir. Bakteriyel enfeksiyonların diş ve diş etlerinde oluşturduğu apselerin temel semptomları şişlik, kızarıklık, şiddetli ve zonklayan bir ağrıdır. Hızla ortaya çıka bu progresif ağrı tedavi edilmez ise oldukça uzun sürebilir. Oldukça ciddi bir bağışıklık sistemi tehdidi olan diş apseleri başlangıç aşamalarında görünür olmayabilirler fakat belirtileri oldukça yoğundur. Ağız açmakta ve çiğnemekte güçlük, dişlerde hassasiyet görülebilir. Soğuk ve sıcak gıdaları tüketmekte zorlanabilirsiniz. Ağız kokusu ve ağızda kötü bir tat yaratabilirler. Yüzde, bademciklerde ve çene bölgesinde şişlik de oluşabilir. Yemek yemekte güçlük ve yutamama gibi belirtilerle karşılaşılabilir.
Diş apsesi tedavi edilmezse kemiklerde enfeksiyon yayılması, ateşlenme, vücudun diğer bölgelerinde iltihaplanma gibi ciddi sonuçlar verebilir. Nemli bir ortam olan ağızda apseler hızla yayılıp tedaviyi güçleştiren bir noktaya gelebilirler. Bu sebeple mutlaka belirtilerin görüldüğü durumlarda doktora gidilmelidir.
Diş apseleri birkaç farklı şekilde görülebilir. Bunlardan ilki diş kökleri görülen apselerdir. Diş kökünde apseler ağız temizliğine dikkat edilmemesi ya da uzun süren çürükler ile oluşur. Diş tedavileri sırasında ve sonrasında önerilen ilaç ve antibiyotiklerin kullanılmaması sonucu ortaya çıkarlar. Diğer bir apse çeşidi olan diş aralarında oluşan apseler yine hijyen sorunları ve diş ipi kullanılmaması, diş taşları gibi sebepler ile meydana gelebilirler. Apsenin mikroplu ya da mikropsuz oluşu da ciddiyetini etkileyen ve türü hakkında bilgi veren bir faktördür. Apselerin teşhisi ağız muayenesi ile kolaylıkla yapılır. Ancak derinliği ve durumu ile ilgili bilgi edinmek için röntgen çekilmesi gerekir. Röntgen ile apsenin diş etinin içine ve diş köklerine ne kadar yayıldığı ve nasıl bir yol izlenerek tedavi edileceği ile ilgili kararlar verilebilir.
Apsenin durumu ve çeşidi ile ilgili gerekli tetkikler yapıldıktan sonra yapılacak işlemler için karar alınır ve hasta bilgilendirilir. Diş kökünde oluşan apseler için öncelikle mikrobiyal durumları yok etmek ve apsenin küçülmesini sağlamak için antibiyotik tedavisine başlanır.
Bir süre antibiyotik tedavisi yapıldıktan sonra kanal tedavisine başlanır. Kanal tedavisi diş kökleri ve etrafındaki irinlerin çıkarılarak bölgenin sterilize edilmesini içerir. Sonrasında ise diş kökleri doldurularak işlem tamamlanır. Kanal tedavisinin tek başına yeterli olmadığı durumlarda cerrahi müdahaleler yapılması gerekebilir. Cerrahi işlemler ile de sonuç alınamadığı durumlarda dişin çekilmesi ile implant tedavisine geçilebilir.
Diş arasında oluşan apseler ise görece daha kolay tedavi edilirler. Uyuşturmaya gerek duyulmayan bu işlemde önce bölgenin hijyeni sağlanır. İltihaplı bölgenin irini kontrollü bir şekilde boşaltılır. Sonrasında ise diş köklerinin yüzeyleri temizlenir. Böylece apsenin tekrarı önlenmiş olur.
Apsenin tekrarını önlemek için doğru fırçalama yöntemi ile fırçalama işlemi günde iki defa yapılmalı ve fırçalama sonrası diş ipi kullanılmalıdır. Gargara uygulaması da temizliğe destek olabilir. Diş muayenenizi aksatmamak da apse oluşumu olduğunda kolay tedavi için anahtar rol oynar.
1 Aydır Geçmeyen Diş Apsesi
Bir aydan daha uzun süredir devam eden bir diş apsesi, ciddi bir sağlık problemi olabilir ve diş hekimi tarafından acil müdahale gerektiren bir durum olarak değerlendirilir. Geciken mikrop tedavisi enfeksiyonun farklı bölgelere yayılmasına sebep olabilir.
Kısacası, 1 aydır geçmeyen bir diş apsesine diş hekimlerimiz acil müdahale edebilir. 1 ay geçmiş olsa da erken tedavi, enfeksiyonun kontrol altına alınmasına ve daha ciddi sorunların önlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle, diş apsesi belirtileri ortaya çıktığında vakit kaybetmeden bir diş hekimine danışılması önerilir.